Türkiye Gemi Geri Dönüşüm İzleme Koordinasyonu, Avrupa Komisyonu’na gönderdiği “Açık Mektup” ile Aliağa’daki gemi geri dönüşüm tesislerine verilen AB sertifikalarının iptalini talep etti.

Gözden kaçırmayın

İzmir Büyükşehir Belediyesi 79 köye ücretsiz internet hizmeti sağladıİzmir Büyükşehir Belediyesi 79 köye ücretsiz internet hizmeti sağladı

Türkiye Gemi Geri Dönüşüm İzleme Koordinasyonu, Avrupa Komisyonu’na gönderdiği “Açık Mektup” ile Aliağa’daki gemi geri dönüşüm tesislerine verilen AB sertifikalarının iptalini talep etti. Koordinasyon, bölgede yıllardır süren çevresel, hukuki ve işçi sağlığı ihlallerinin AB tarafından bilindiği hâlde görmezden gelindiğini belirtti.

Türkiye Gemi Geri Dönüşüm İzleme Koordinasyonu, Avrupa Komisyonu’na hitaben hazırladığı “Açık Mektup” ile Aliağa’daki gemi geri dönüşüm tesislerine verilen AB sertifikalarının derhal iptal edilmesini istedi. İzmir’de düzenlenen basın açıklamasında, tesislerin “AB standartlarına uygunmuş gibi” gösterildiği, ancak sahadaki uygulamaların çevre, işçi sağlığı ve halk sağlığı açısından ciddi riskler barındırdığı vurgulandı.

Koordinasyon, Aliağa’da yıllardır süren usulsüzlüklerin, denetimsizliklerin ve çevresel ihlallerin artık uluslararası boyut kazandığını belirterek, Avrupa Birliği’ni de sorumluluğa çağırdı. Yapılan açıklamada, “AB Komisyonu kendi standartlarını Türkiye’de uygulamıyor; tehlikeli atık barındıran gemilerin sökümü göz göre göre risk yaratıyor” denildi.
Mektubu paylaşan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Selma Akdoğan şunları söyledi:

“Avrupa Komisyonu'na Açık Mektup: İŞLEM TALEBİ Aliağa'daki Gemi Geri Dönüşüm Tesislerinin AB Sertifikalarını Derhal İptal Edin Sayın Komisyon Üyesi Jessika ROSWALL, Avrupa Komisyonunu, Avrupa Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğünün 23. Maddesi uyarınca, Aliağa’daki gemi geri dönüşüm tesislerinin AB onayını iptal etmeye çağırıyoruz. Bu talebimiz sektör, mevcut AB ve çevre mevzuatına, işçi sağlığı ve güvenliği standartlarına ve işçi haklarıyla uyumlu hale gelene kadar geçerlidir. Aliağa'daki gemi geri dönüşüm sektörü, AB tarafından onaylanan tesisler de dahil olmak üzere, çevre koruma ve işçi sağlığı ve güvenliği standartlarını karşılamamaktadır. Ancak AB bayraklı gemilerin yarısından fazlası Türkiye'de sökülmektedir. Aliağa'daki 22 gemi geri dönüşüm tesisinden 11'i AB onaylıdır. Ayrıca, beş tesis onay başvurusunda bulunmuştur. Avrupa Komisyonu, bir AB ülkesinde asla kabul edilmeyecek uygulamaları Aliağa’da onaylamıştır. AB içinde yasak olanın başka bir yerde kabul edilmesi utanç verici bir çifte standarttır. Tehlikeli atık yönetimi, güvensiz çalışma koşulları ve sektörün yönetimiyle ilgili ihlaller yıllardır sabittir. Özellikle, Türkiye’deki gemi geri dönüşüm sektörünün AB Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğüne uyumsuzluğu ile ilgili aşağıdaki sorunları vurgulamak istiyoruz.

● Tesisler hukuka aykırı bir şekilde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreçlerinden muaf tutulmaktadır. Bu konuda ilgili taraflarca yapılan başvuru halen Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmektedir.

● Çevre ve iş mevzuatının uygulanması ve sektörün denetlenmesi son derece yetersizdir. Bu kapsamda ilgili taraflar ayrıca suç duyurusunda bulunmuştur. Sunulan deliller büyük ölçüde AB Denetim Raporlarına dayanmaktadır.

● Yakın zamanda, gemi geri dönüşüm sektöründen kaynaklı 15.000 ton tehlikeli atığın yasadışı şekilde döküldüğü ortaya çıkmıştır.3

● Gemiler, hiçbir AB devletinde uygulanmayan ve uygulanmasına izin verilmeyen baştankara yöntemiyle sökülmektedir. Bu yöntem yalnızca kıyı ekosistemini değil, gıda güvenliğini ve halk sağlığını da yok etmektedir.

● TÜBİTAK ve Ege Üniversitesi tarafından yürütülen bir çalışma, bölgedeki hava, su ve topraktaki ağır metal seviyelerinin gemi geri dönüşüm faaliyetleri nedeniyle sınır değerleri büyük ölçüde aştığını ortaya koymuştur.

● Türkiye'de bir meslek hastalıkları izleme sistemi yoktur. Verilerin gerçeği yansıtmadığı düşünülmektedir. Buna rağmen, son dönemlerde AB onaylı tesislerde çalışan işçilerde meslek hastalıkları saptanmıştır.

● AB denetim raporlarında atık yönetimi, asbestin raporlanması ve sızıntıların önlenmesi tedbirleri de dahil olmak üzere çok sayıda ihlal belgelenmiştir. Dahası, AB denetimleri atık su sistemlerini, drenaj kapasitelerini veya söküm sırasında oluşan döküntülerin kontrolünü sağlayacak süreçleri incelememiştir. AB sertifikaları, AB Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğüne uymayan Aliağa’daki tesisleri meşrulaştırmaktadır. Bu, devam eden ihlallere rağmen, devletler de dahil olmak üzere, gemi sahiplerinin gemilerini Aliağa’ya göndermesini mümkün kılmaktadır. Dahası, Avrupa Komisyonu’nun Hindistan’daki kumsal söküm yöntemiyle çalışan tesislerden gelen başvuruları değerlendirmesi büyük bir endişe kaynağıdır. Kumsalda söküm, gemi sökümünün en vahşi ve yıkıcı yöntemidir. AB’de ne baştankara ne de kumsalda söküm yöntemi kabul edilmemektedir. Çünkü bu yöntemler kontaminasyonun önlenmesini imkansız kılmakta ve çevreye telafisi mümkün olmayan zararlar vermektedir. Çifte standartlara karşıyız ve Avrupa Komisyonunu AB’de yasak olan uygulamalarla Aliağa ve Hindistan’ı meşrulaştırmamaya çağırıyoruz. Avrupa Komisyonu'na Taleplerimiz:

● Aliağa'daki tesisler için tüm AB onaylarını derhal iptal edin.

● AB Gemi Geri Dönüşüm Tüzüğü kapsamındaki onay prosedürlerini gözden geçirin ve güncelleyin. Standartları, kuru havuz gibi endüstriyel platformlar kullanılarak tam koruma sağlayan yöntemleri kabul edecek şekilde yükseltin.

● Türkiye’deki yetkililerle ve sivil toplumla iş birliği yaparak, sızıntıların tam kontrolünü sağlayacak altyapı yatırımları da dahil olmak üzere, güvenli, sağlıklı ve çevreye zarar vermeyen gemi geri dönüşüm uygulamalarının hayata geçirilmesini sağlayın. Kıyı ekosistemlerinin benzersiz ve yeri doldurulamaz olduğunu vurguluyoruz. Kirliliğin sınırı yoktur ve insan hakları evrenseldir. Hepimizin zararları önleme konusunda ortak bir sorumluluğu vardır. AB, Türkiye’deki mevcut gemi geri dönüşüm uygulamalarını meşrulaştırarak, belgelenmiş ihlallere gözlerini yumuyor, toksik mirasını yönetemeyen bölgelere aktarıyor ve gemi geri dönüşüm sektörünü gerçek anlamda sürdürülebilir uygulamalara dönüştürme rolünü yok sayıyor. Avrupa Komisyonu’na destek sağlamaya hazır olduğumuzu teyit ediyor ve gerekli adımları daha ayrıntılı görüşmek için bir toplantı talep ediyoruz.”