Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, sektörün nabzını tutan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kuşadası'nın kruvaziyer turizminde rekorlara koştuğunu belirten Öztürk, "İzmir Alsancak Limanı bu alanda hiçbir zaman Kuşadası ve İstanbul gibi olamaz" diyerek kent için bir realiteye dikkat çekti.

Gözden kaçırmayın

DTO Aliağa Ekim Ayı Meclis Toplantısı GerçekleştiDTO Aliağa Ekim Ayı Meclis Toplantısı Gerçekleşti

Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, sektörün nabzını tutan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kuşadası'nın kruvaziyer turizminde rekorlara koştuğunu belirten Öztürk, "İzmir Alsancak Limanı bu alanda hiçbir zaman Kuşadası ve İstanbul gibi olamaz" diyerek kent için bir realiteye dikkat çekti. Öztürk ayrıca, Ege'deki tekne sahiplerinin "el yakan" marina fiyatları ve barınma yeri sıkıntısı nedeniyle yaşadığı büyük krizi de gözler önüne serdi.

Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi'nin ekim ayı meclis toplantısında, kentin denizcilik geleceğine dair önemli değerlendirmeler yapıldı. Toplantıya, DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk'ün kruvaziyer turizmi ve Ege'deki marina sorunlarına ilişkin yaptığı gerçekçi ve bir o kadar da ses getiren açıklamaları damga vurdu. Rakiplerinin başarılarını rakamlarla ortaya koyan Öztürk, İzmir'in bu yarışta nerede durduğuna dair net bir tablo çizerek, beklentilerin gerçekçi bir zemine oturtulması gerektiğinin altını çizdi. Öztürk'ün sözleri, İzmir'in potansiyeli ve karşılaştığı zorluklar hakkında yeni bir tartışma başlatacak nitelikteydi.

Kuşadası rekora koşarken İzmir 'sıfırdan büyük' tesellisiyle yetiniyor
Başkan Yusuf Öztürk, konuşmasında kruvaziyer turizminin parlayan yıldızı olarak Kuşadası'nı işaret etti. Komşu ilin limanının muhteşem bir sezon geçirdiğini vurgulayan Öztürk, "Şu ana kadar 400 gemi geldi ve 659 bin yolcuya ulaşıldı. Yıl sonuna kadar bu ivmenin devam etmesini bekliyoruz" diyerek Kuşadası'nın ezici üstünlüğünü rakamlarla ortaya koydu. Söz İzmir Alsancak Limanı'na geldiğinde ise daha karamsar bir tablo belirdi. İzmir'e gelen gemi ve yolcu sayısının "çok az ve yetersiz" olduğunu açıkça ifade eden Öztürk, pandeminin sıfır noktasından bugünkü rakamlara ulaşılmış olmasını ise "Bir, sıfırdan her zaman için büyüktür" sözleriyle teselli bulunan bir gelişme olarak niteledi. Bu sert karşılaştırmanın ardından Öztürk, "İzmir Alsancak Limanı kruvaziyerde hiçbir zaman Kuşadası ve İstanbul gibi olamaz. Onların rakamlarına ne kadar yaklaşırsak o kadar iyidir. Bu yılki sezon bitti, önümüzdeki sezona bakacağız" diyerek İzmir için hedeflerin daha mütevazı tutulması gerektiği sinyalini verdi.

Tekne sahiplerinin feryadı: Marinalar el yakıyor, barınacak yer yok
Yusuf Öztürk, kruvaziyer turizminin yanı sıra Ege Bölgesi'ndeki amatör ve özel tekne sahiplerinin yaşadığı kronik sorunlara da neşter vurdu. Bölgedeki en büyük krizin, tekneler için yeterli ve makul fiyatlı çekek ve barınma yeri bulunamaması olduğunu belirten Öztürk, bu durumu "Ege Bölgesi'nin makus kaderi" olarak tanımladı. Marina fiyatlarının fahiş seviyelere ulaştığına dikkat çeken Başkan Öztürk, "Marinalar çok pahalı, insanlar marinaların kapısından girmeye korkuyor" ifadeleriyle tekne sahiplerinin yaşadığı çaresizliği dile getirdi. Bu durumun, bölgedeki denizcilik kültürünü ve ekonomisini olumsuz etkilediğini, birçok tekne sahibinin teknesini karaya çekmek veya bakım yaptırmak için yer bulamadığını vurguladı.

Çandarlı ve milas örnekleri umut veriyor
Başkan Öztürk, Ege'deki bu karamsar tabloya rağmen umut veren gelişmeleri de paylaştı. Pahalı marinalara alternatif olarak geliştirilen kooperatif modelinin çözüm olabileceğini belirtti. Milas Ören'de bir kooperatif girişimiyle kurulan ve daha sonra büyük bir yatırıma dönüşen tesisin, bugün birçok tekneye çekek, tamir ve barınma olanağı sunduğunu örnek gösterdi. Benzer bir projenin Fethiye'de de planlandığını aktaran Öztürk, İzmir bölgesi için ise Çandarlı'daki Çaltılıdere mevkiinde kurulan "tekne imalat çekek kooperatifi" projesine dikkat çekti. Altyapısı tamamlanan ve üstyapı çalışmalarının devam ettiği bu projenin bölge için hayati önem taşıdığını söyleyen Öztürk, "Bölgemizde çekek ve tamir yeri son derece kısıtlı. Bu yüzden Çandarlı'daki yatırım, Ege'deki büyük bir boşluğu dolduracak çok önemli bir adımdır" dedi. Bu kooperatiflerin, tekne sahiplerine daha uygun maliyetli çözümler sunarak denizciliği yeniden canlandırabileceği belirtiliyor.