Aliağa’da 1 Mayıs İşçi Bayramı, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube binası önünde toplanan geniş katılımlı emekçilerin katılımıyla kutlandı.
Aliağa’da 1 Mayıs İşçi Bayramı, Petkim, Star Rafinerisi, Tüpraş ve bölgede bulunan fabrikalarda çalışan işçilerin Petrol-İş Sendikası Şube binası önünde toplanması ile beraber sloganlar eşliğinde yürüyüşle beraber başladı.
Geniş katılımlı olan kalabalık kortej, atılan sloganlar eşliğinde Demokrasi Meydanı'na ulaştı. Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi Başkanı Hasan Toptan 1 Mayıs basın bildirisini okudu.
Toptan’ın okuduğu bildiri'de: "
1 Mayıs, insanca yaşamak ve daha güzel bir gelecek için çalışan, evine ekmek götürmek için alın teri döken milyonlarca emekçinin bayramıdır.
İşçisi, çiftçisi, memuru, kadını erkeği, genci emeklisi ile tüm emekçilerin birlikte taleplerini ve sınıf dayanışmasını yükselttiği gündür.
Sömürüye karşı 8 saatlik iş talebiyle 150 yıl önce başlayan mücadele, bugün meydanlarda, grev çadırlarında, direniş alanlarında tüm coşkusuyla devam ediyor.
İşçi sınıfının nice bedellerle elde ettiği kazanımları korumak için örgütlenmekten ve mücadele etmekten başka yolu yoktur.
Bugün burada, emeğin taleplerini yükselteceğiz…
İşsizliğe ve taşeron çalışmaya dur diyeceğiz.
Yoksulluğa ve kayıt dışılığa karşı güvenceli çalışmayı ve insanca yaşam ücretini savunacağız.
Hayat pahalılığına ve vergide adaletsizliğe hayır diyeceğiz…
İşçiler, çiftçiler, emekçiler, emek dostları,
Ekonomik sıkıntıların faturasının her defasında bizlere kesilmesine itiraz ediyoruz. İşler yolunda giderken kasalarını dolduranlar, şimdi bizden fedakârlık yapmamızı istiyorlar. Kriz fırsatçılığı yapıyorlar.
Daha fazla kemer sıkamayız…Temel ihtiyaç ürünleri ve gıda fiyatları alıp başını gitti. Fiyatlar günlük artarken, ücretlerimiz yıllık veya 6 aylık artıyor.
Asgari ücret enflasyonun da altında düşük bir oranda yükseltildi ve sefalet düzeyinde bırakıldı.
Asgari ücret, yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı; emekçilerin alın terinin karşılığı verilmelidir. Emekli maaşları, insanca yaşam koşullarına uygun seviyelere yükseltilmelidir.
SLOGAN: BİZ COCUKLARIMA ONURLU BİR GELECEK BIRAKACAĞIZ.YA SİZ.YAŞASIN ONURLU MÜCADELEMİZ!
Ücretler sabit kalırken, harcamalarımız her geçen gün büyüyor.
Borç batağına saplandık. İşçinin, memurun, emeklinin borçları katlanıyor.
Bu durum yetmezmiş gibi ücretten yapılan vergi kesintileri yıl ortasından itibaren yükseliyor. Gelir vergisi dilimleri adaletsiz biçimde belirleniyor.
Gelir vergisi dilim sınırları, enflasyonun dahi altında arttırılıyor. Ücretlilerden daha fazla vergi almak için her şeyi yapıyorlar.
Yılda 2-3 aylık ücretimiz, vergiye gidiyor.
Bir yanda işverenler diğer yanda hükümet, tüm kazanımlarımıza göz dikmiş durumda…
Kıdem tazminatımızın tartışma konusu yapılmasından bıktık. En temel hakkımızı vermeyeceğimizi defalarca meydanlardan haykırdık, uğruna büyük mücadele verdik.
Esnek istihdam, taşeron çalışma ve kiralık işçilik ile sömürüyü derinleştirmeyi hedefliyorlar.
Sendikalaşmanın ve sendikal hakların önüne birçok engel çıkartılıyor. Sermaye, örgütsüz işçi ve sendikasız işyeri istiyor. Grev yasakları ve grev ertelemeleri ile toplu sözleşme hakkımız da elimizden alınıyor.
SLOGAN: KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEPBERABER YA HİÇBİRİMİZ
Fabrikalarda,madenlerde,atölyelerde iş cinayetlerinde her gün biz ölüyoruz. Bedeli canımızla, kararan yaşamlarımızla ödüyoruz.
Artık yeter! Alınteri döküyor, onurumuzla çalışıyoruz. Çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak istiyoruz.
Petrol arama ve üretiminde, madenlerde, metal, kimya, tekstil fabrikalarında, ilaç sektöründe, tarımda, kamuda ve hizmet işlerinde, yani hayatın her alanında çarkları döndüren bizleriz.
Emeğimizin karşılığını almak en doğal hakkımız. Düşük ücret dayatmasını kabul etmiyoruz.
Çalışma koşullarının iyileştirilmesini ve insan onuruna yakışır bir iş talep ediyoruz.
Siyasi ve sosyal baskılar arttığında önce işçi sınıfının haklarını kaybettiğini, darbelerden, olağanüstü halden ve sıkıyönetim dönemlerinden biliyoruz. Seçme ve seçilme hakkı dahil temel haklarımız ile örgütlenme ve sendikal hakların birbirini tamamladığının farkındayız.
Sendikal örgütlenmenin önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Sendikal güvenceler arttırılmalıdır. Grev, örgütlenme ve toplu sözleşme hakkımızı sınırsız kullanmak istiyoruz.
İşçiler, emekçiler,
Sağlığı piyasalaştırıp, sonra yenidoğan çetesine ah vah edilemez… Eğitim ve sağlık başta olmak üzere temel insani ihtiyaçlarımız ve sunulan hizmetler, tüm yurttaşlara eşit ve parasız sağlanmalıdır.
Eğitim emekçileri, Öğretmenlik Mesleği Kanunu gibi uygulamalarla bölünmekte; liyakatsiz yöneticilerin baskıları altında ezilmektedir.
Eğitim, sağlık ve yargı gibi kamusal alanlar, laiklik ilkesinden şaşmamalıdır.
SLOGAN: HAK VERİLMEZ ALINIR, ZAFER SOKAKTA KAZANILIR
Güvenceli koşullarda, çalışma ortamları yaratılmalı, İş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmalı; iş cinayetleri durdurulmalıdır.
İş cinayetlerinde daha fazla işçi kardeşimizi kaybetmek istemiyoruz!
Vergi sistemi adil hale getirilmeli, sermayeye aktarılan kaynaklar kesilmeli, bütçeden emekçilere ve sosyal harcamalara daha fazla pay ayrılmalıdır.
İşçi daha fazla kazanırsa, ülke kazanır, refah artar.
Ülkemize, demokrasiye, haklarımıza ve işimize bunun için sahip çıkıyoruz.
Petrol-İş olarak, İzmir Kemalpaşa’da yeni örgütlendiğimiz Temel Conta işyerinde başlattığımız grevde 143. gündür sendikalaşma hakkımızı savunuyoruz. Tüpraş’ta, Ravago Petrokimya ve tüm işyerlerimizde ekonomik haklarımızda uğradığımız kayıpları telafi etmek için mücadele veriyoruz.
Emeğin birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’ta taleplerimizi haykırıyor, daha güzel bir gelecek hayalimizin gerçek olması için emeğin mücadele bayrağını yükseltiyoruz, yükseltmeye devam edeceğiz. Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın sınıf dayanışması!
Yaşasın emeğin onurlu hak mücadelesi!"
Yorumlar
Yorum Yap